Zihnimdeki düşüncelere ve hislerime inanıyorum; topluma göre şekillenmiş bütün dinler, kisveler ve düşünceler gerçekte tam olarak doğru değil. Bu yapılar, pişirilmiş ve işlenmiş olup, herkesin kendi yemek yapma metodu farklıdır. İnanç, sabit bir yerde değil, tam olarak bulunduğumuz anda ve mekânda olmalı ki kolayca anlamlandırabilelim; baktığımız her yerde ya da hissettiğimiz düşüncede. Bu düşüncelerin en odaklanmış halini tamamlamak için ritüellere ihtiyaç duyuyorum; inziva, namaz, ibadet ya da müzik gibi melodiler ve ritimler kullanıyorum. Düşüncelerime değer veriyor ve onları boşa çıkarmamak için ritüellerle destekliyorum. Herkesin tanrısı kendi içinde yer alıyor. Eğer bir sistemin parçası olduğumuzu düşünüyorsak, toplum baskısı nedeniyle o sistemin ritüellerini yerine getirmemize gerek yok bunu içimizden gelerek yapmalıyız. Yalandan davranmak ya da sadece işimize yaraması için bir şeyi yapmak iki yüzlülüktür; herkesi kandırabiliriz ama kendi düşüncelerimizi kandıramayız. Bu nedenle, içtenlikle yaşamalı ve düşüncelerimize sadık kalmalıyız.