Türkiye'nin sayılı mafyalarından biri yaşadığımız yerdeydi. Büyük bir operasyon ile cezaevine aldılar. Şebeke üyelerinin çoğu mahallemizde yaşıyordu. Mafyaya ait onlarca araç (onlara ait olan ya da rehin olan) mahallemizde atıl bir şekilde kalmıştı. O araçları kaçıra kaçıra öğrendik.
Maçların kahvelerde izlendiği zamanlar (aslında yine yapılıyor bu ama o zaman daha yoğundu, Digitürk zamanları) yine mahallemizde dev ekran satın almış bir kahve vardı. Dışarıdaki mahallelerden ve şehirlerden o kahveye maç izlemeye gelirlerdi. Ne kadar fazla araç mahalleye girerse o kadar fazla yakıt demekti. Bu yüzden depolarımız ve yakıt stoğumuz hep dolu olurdu.