Johannes Vermeer'in en ünlü, en etkileyici tablosudur inci küpeli kız. kuzeyin mona lisa'sı derler. Her yerde gördüğümüz İnci Küpeli Kadının hikayesini merak ettiniz mi?
Gerçek hikaye tam olarak bilinmese de, ailesiyle borç içinde yaşayan ressamın evine bir hizmetçi kız gelir. Kızın resme olan merakı ve renklere olan duyarlılığı ressamın dikkatini çeker. Atölyesine sadece temizlik için giren kıza, zamanla renkleri karıştırmayı öğretir. Karısı bile atölyesine giremezken hizmetçi kızın oradan çıkmaması evde huzursuzluk yaratır.
Ressamın son derece kıskanç olan karısı ve evde kimsenin dikkatini çekmeyen, ihtiyacı olan sevgiyi göremeyen ailenin büyük kızı ona kıskançlık ve düşmanlık beslemeye başlarlar. Aileye yardımcı olan ve zaman zaman tablo satın alan bir yakınları kızın modellik edeceği bir tablo sipariş edince bu durum kıskanç eşten gizli tutulur. Ancak tablo bir türlü bitmemektedir. Bir şeyler eksiktir ressama göre. Bu eksiklik karısının inci küpeleridir. Kadının evde olmadığı bir gün ressamın para kazanıp borçlarını ödemesini isteyen kayınvalidesi küpeleri alıp ona verir ve böylece resim tarihine geçen tablo tamamlanır. Tabii durum ortaya çıkınca kız evden kovulur.