“İnsan onu hatırlayan son insan öldüğünde ölür”
Ölmeyi yaşamsal faaliyetleri sona ermese de tercih eden biri yine ölmüş sayılır.
İnsan yaşamı insanın kendini gerçekleştirme yolculuğudur. Bu hissin tohumları 20’li yaşlarda olgunlaşmaya başlar 30’lu yaşlarda insan bu yola ya girmiştir ya da yolda olduğunu unutmuştur. Tabii bunda çevresel faktörler etkili ancak tek başına buna engel olamaz. Bu sürede insan sadece hayatta kalmak için yaşamaya devam ediyorsa yine ölmüş sayılır bence.
Her zaman başarılı olmak toplumsal bazı beklentileri karşılamak değildir. Sokak sanatçısı olacağım, sokakta yaşayacağım, tek bir yere ve hayata bağlı kalmayacağım diyen ve bunu gerçekleştirme yolunda olan insan da başarılı sayılır. Başarı ölçütü insanın bir şeye karar vermesi ve o yolda olduğunun farkında kalmasıdır.
İşte insan hayatını sadece rolantiye alıp sadece hayatta kalmak için sürdürüyorsa o haya yaşanıyor sayılmaz.
İnsanın sadece fiziksel değil eylemleriyle yaşadığının en büyük kanıtı sanat eserleridir. İnsanlar fiziksel olarak öldüğünde hayattayken bıraktıkları şeye dönüşürler. Mozart var mıdır? Evet, aç YouTube’u dinle. Kemal Sunal var mıdır? Evet, aç TV yi izle.
Allah var mıdır? Evet, aç ellerini dua et hisset.
Her ne olursa olsun biz sadece biz olarak yaşamıyoruz. Bu bir ağ, zihinlerin ağı biz bu ağ üzerinde yaşıyoruz ve değerimizi o ağ üzerindeki değerimiz var ağın genişliği belirliyor. Son ağ yok olana kadar varız.
Bence bu blok zincirin ilk versiyonu. (Bak buradan çok konu çıkar)
Konuyu dağıtmış olabilirim ama geldiği yeri beğendim.