Herkesin sevgi dili kendine özgüdür bence o yüzden belirli bir standardı var demek doğru gelmiyor bana. Kimi haykırır sevdiğini kimi aç mısın diye sorar kimi de sadece gözlerinin içine bakarak sessizce, usulca hissettirir. Fiziksel olarak çok yorulduğum bir iş vardı her akşam ayaklarım ağrıyarak eve dönerdim. Eve girdiğimde gördüğüm ilk şey hazır bir masa, pişmeye yakın bir yemek olurdu. Kanepenin üzerinde iki yastık, biri başımın altına koymak için diğeri yorulan ayaklarıma. Yemek pişene kadar dinlenirdi bedenim. Günün nasıl geçti sorusu, kısa bir sohbet. Kolay kolay seni seviyorum lafını duymazdım sevgisini ifade ederken çekinirdi, ama severdi bilirdim. Kendine özgü yöntemleriyle hissettirirdi çünkü. Önemli olan hissettirmek, nasıl hissettirdiğiniz sizin sevgiyi kavrayış biçiminizle alakalı. Bir de zaman ayırmak bence. Zaman kıymetli çünkü. Kısacık da olsa sesini duymak, yüzünü görmek için zaman ayırmak. Ailen, arkadaşın, sevgilin. Kimse sevgini paylaştığın kişi.