Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
İsmet Özer "Her şeyin bir fiyatı vardır. Size "huzur verdim" diyenler, Bizden ne aldıklarını söylesinler." der.
Size göre de herşeyin bir fiyatı var mıdır?
Agorafobi, açık alan korkusudur.
Çocukluğunda fazla koruyucu yetiştirilen kişilerin özerklik ihtiyacı karşılanamaz. Bu yüzden dış dünyaya karşı güvensizlik yaşar ve dış dünyayı temsil ettiği için açık alanlarda yoğun kaygı duyarlar.
Barry Üniversitesi'nden Dr. Frank Muscarella'nın öncülüğünde yapılan araştırmada kel erkeklerin diğerlerine kıyasla sosyal hayatta daha baskın görüldüğü açıkladı.
Bununla birlikte aynı raporda seyrek saçlı erkeklerin güçsüz olarak algılandığı da belirtildi.
Bu konuda düşüncen nedir?
Kadınların çekici bulduğu erkek tipleri üzerinde yapılan araştırmada, ilginin daha çok mutsuz, agresif ve üzgün erkeklerde olduğu ortaya çıkmış.
Bunun sebebinin ise kadınların daha çok güç ve irade altına girme içgüdüsü ve bununla birlikte mutlu erkeğin güçten yoksun izlenim oluşturmasıymış...
Kara salyangozları türleri çoğunlukla hem erkek hem de dişi üreme organlarına sahip olduklarını biliyor muydunuz?
Bazı türleri çiftleşme esnasında erkek rolündeki salyangoz dişi rolündeki salyangoza kalsiyumdan oluşan aşk okunu saplar.
Ve ortalama bir bahçe salyangozunun dili üzerinde sıralı...
Eskiden büyükler çişini tutma hasta olursun derdi. Ve doktorlarda aynı şeyi söylerdi.
Ama yeni arastirmalar ise sıkışık bir halde tuvalete gitmenin sık idrar yolu enfeksiyonlarından koruduğunu, mesanenin dolması ve o şiddetli basınç ile idrar çıkarken idrar yolunu da temizlediğini, hastalıktan...
Bugün hikaye de "dedemin tuhafiyesi var." Cümlesini okuyunca beş yaşındaki bir çocuk "deden tuhaf şeyler mi satardı?" Sorusu gülmeme sebep oldu.
Sizce tuhaflık nedir?
Ne gibi şeylere tuhaf dersiniz?
Memnun etmen gereken bir ailen/insanlar olmadığında,
Dün hayalini kurduğun yarın,
Belirlenmiş tüm hedefler,
Senden beklenen herşey,
Hatta kendinden bile beklediklerin bile
Şuan ortadan kalksa
Şuan sen kim olurdun?
Bir araştırmaya göre sosyal medya ortamında sağlıklı bir tartışma kültürünün henüz oluşmadığı ortaya çıkmış. Bana kalırsa normal yaşamımızda da bu kültürü edinebilmiş değiliz.
Sizce neden tartişamıyoruz?
Ev. Eve dönmek. Eve varmak.
"Ev sadece bir kelime değildir, içimizde taşıdığımız bir şeydir."
Ev nereye gidersek gidelim bizimle midir? Sadece beden midir? Dört duvar mıdır dokunulan ya da hissedilen ama elle bulunmayan mıdır? Yoksa dönüp dolaşıp son durak olarak vardığımız yer midir? Belki de...
Friedrich Nietzsche; Az şeye sahip olanın köleliği de az olur, yaşasın asil yoksulluğum!
Hayatında bağımlı oldukların ve kurtulmak istediklerin neler var?
Düzenli sarılma bağışıklık sistemini güçlendirdiğini biliyor muydunuz? Sarılma alışkanlığı arttıkça hastalık riski azalıyor ve bu kişiler enfeksiyonlara karşı daha korunaklı oluyormuş.
Sarılmaktan hoşlanan biri misiniz?
Concorde sendromu, bir şeyin zararlı olduğunu bildiğin halde çok emek harcadığın için vazgeçememektir.
Oysa Dostoyevski’nin dediği gibi, yanlış trene binildiğinde ilk istasyonda inmeye çalışmak gerek. ‘Çünkü yanlış yönde mesafe ne kadar artarsa, dönüş maliyeti de o kadar artar.’
1. Pandalar arkadaşlarıyla zaman geçirmeyi severler.
2. Üzüldükleri zaman ise yalnız kalmak isterler.
3. Korktukları zamanlarda da yakınlarının yanına koşarlar.
4. Nisan-Mayıs aylarında eş aramaya başlarlar. Yani gelir bahar ayları gevşer gönül yayları.
5. Yemek yemeye ve yayılmaya bayılırlar...
Bir ağaç hastalandığında yada ömrü bittiğinde nasıl yok olduğunu hiç düşündünüz mü?
Önce işgalci kabuk böcekleri ağacın içine dolarak özünü yemeye başlar.
Sonra çoğalan böcekleri fark eden ak sırtlı ağaç kakan devreye girerek böcekleri yerken aynı zamanda ağacın dış kabuklarını soyma işlemini...
Mısırlıların mumyalama işlemlerini hiç merak ettiniz?
Önce demir bir kanca ile burun deliklerinden beyin çıkarılırdı. Elbette beynin tamamını alması beklenemezdi. Bu nedenle bazı ilaçlar yardımıyla kafada kalan parçalar kurutulurdu.
Beynin sağlam bir şekilde çıkarılması muhakkak gerekliydi...
Oturup film/dizi izlemek benim için işkence. Bunu aşmaya çalışıyorum. Simdilik zora ki Severance dizisine başladım. Birinci bölümü üç saatte izlediğimi düşünür isek ne kadar zorlandığımı anlayabilirsiniz.
Bu diziyi izlediniz mi? Yoksa zamanı mı boşa mı harcıyorum?