Arama sonuçlarınız

Mesleklerin adını onu îcâd edenler koyuyor sanırım. Bir kişi mutlu olmanız için bir yol buluyorsa kendisine bir isim takabilir. Alışkanlık Koçu vardı mesela benim tanıdığım benim çok önemsediğim bu alanda uzmandı ve danışmanlık veriyordu.

Hayır diyebilmeyi öğrendiğimde hayatımı yoluna koymayı başarmıştım. Ama bu yıllarımı aldı. Hayır diyememek yerine bir şeyler koyamamak ile ilgili. Bahane sunmadan hayır diyebileceğiniz sebepler biriktirin. Sebepler olmayınca karşı tarafı ikna etmeniz de zor oluyor. Bir süre sonra “o...

Orada olduğunu bilirsin, dost odur.

Bir kaç kişiyi öldürmenin neresi kötü? En azından birini çok sevmek kadar acımasızca değil.

Çok basit, her şey üreme ile ilgili. Yine her şey evrim ile ilgili. Güçlü görünümlü insanlar günümüzde kaba saba kabul edilse de çağlar boyu koruyucu kollayıcı olmuşlar. Hâlâ bu tip insanlarla evlenen, evde sürekli dayak yiyen ama yine de seven hatta bazen daha çok seven kadınlar mevcut...

Aşk her şeyi affetmez, şekil değiştirir. Artık o çok sevdiğiniz birliktelik tarafların hata yapabileceği esnekliğe ulaşır, konumlandırmalar değişir. Çoğu zaman bu iyi bir şeydir.

Biriyle konuşurken takmayacak. Sonra yanından ayrılınca takar.

Biriyle konuşurken güneş gözlükleri çıkarılır. Güneş gözlükleri güneşten korunmak için takılır insandan değil.

Fringe izlediğim ilk yabancı dizi ve internet üzerinden izlediğim ilk dizi. Çok beğenerek izlemiştim. Benim için en Black Mirror, Love, Death and Robot (sık sık tekrar açar izlerim ve kesinlikle tavsiye ederim), Breking Bad şeklinde gider. Breking Bad önünde saygıyla eyilirim ki 21. yy en iyi...

Yani o kadar güzel ki insana çok dokunuyor. Bazı güzel şeyler acımasız sayılabilir. “ Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin Prangalarca boynuma taktığım sensin Dağ gölleri gibi gibi hasret çektiğim Her gece uyku diye yattığım sensin… “ gibi.

Bu mümkün değil. Bu tür filmlerin çoğu bazı müzikler gibi. Açıp dinlemesen bile ezbere bilirsin. Erik dalı mesela, ben hiç dinlemedin ama ezbere bilirim en azından nakaratını. Örümcek Adam mesela izlemedin mi? Ya da İron Man

Burger markası bana daha halktan geliyor, Mc biraz daha yabancı duruyor. Evet ben lezzetten çok markaların bana nasıl hissettirdiği ile ilgilenirim. Bu arada yılda bir kaç kere hamburger tüketen biriyim o da başkaları yönlendirirse.

Ben dengeli olmasını doğru bulurum. Her iki taraf bundan keyif almalı. Sevdiğiniz birine güzel bir yemek ısmarlama keyfi erkeğin tekelinde olmamalı, bunu gasp etmemeli erkek.

Çiğdem. Çokça çiğdem.

Maceraya göre değişir tabii. Macerayı sürdürmek için gerekli ekipmanların dışında alacaklarımı soruyorsan (dağa tırmanacaksam botlarım, bıçak, matara vb) mutlaka alacağım şey bir kitaptır mesela. Ne çok özlüyorum saatlerde okumayı ve gün geçtikçe ne kadar azalıyor okumam. Mızıka mı alırım...

50 lira küçük para mı? Aa öyleymiş.

Bazen nereye ait olduğunu bilmemek de ait hissettirmez insanı. Bazen çok yönlü olmak da öyle hissettirmez. Hep başka yere aitmişsin, içinde bulunduğun topluluk seni hak etmiyormuş gibi de hissedebilirsin. Ait olmak zorunda olmak yüzünden hep bunlar. Neticede insan bir sürü hayvanıdır.

Bir örnek alabilir miyiz?

Ellerimiz daha kirli aslında.