Arama sonuçlarınız

"Seninle zıt kalan biriyle birlikte yaşar mısın?" Aklıma şu geliyor ailem. Onlarla yaşamayı becerebiliyorsam herkesle yaşayabilirim düşüncesi geliyor. Daha dünyaya ilk adımdan itibaren zıt olanlar yaşamıyor muyuz? Biliyorum sorun daha farklı şeyleri soruyor.

Anlatıcı derken hikaye anlatmaktan bahsediyorsan evet güzel hikayeler anlatırım. Ve arzumu, ihtiyacımı yada fikirlerimi kendi içimde kendime ifade edebilmiş isem evet kendimi iyi ifade ederim. Yoksa çok sıkıcı bir insana dönüşürüm.

Karanlık evrenin tam ortasında, tek başıma Satürn'ün halkasına oturup ayaklarımı sallamaya ihtiyacım var..

Sevmediğim bir şehre öyle güzel hapsoldum ki. Nefes alamıyorum..

Kıdemli yapay zeka uzmanı Catriona Campbell, önümüzdeki 50 yıl içinde sanal gerçeklik bebeklerinin sıradan hale geleceğini söyledi. Campbell, 2070'lerin başında her beş çiftten birinin gerçek bir bebek yerine dijital bir bebeği tercih edebileceğini ileri sürüyor. Bilgisayar ortamında...

En çok sevdiğim özelliğim iyi bir dinleyici olmak.

18 yaşımdan sonra ailemden ayrılmam.

Ama ne yazık ki bu imkansız gibi birşey. İnsanın insana her daim ihtiyacı var. Biraz neyi nasıl yaşadığının farkındalığı daha iyi hale getirebilir insanı belki.

"Tek ihtiyacım olan şey; bir deniz kıyısında sabaha kadar oturup, olan biteni gözden geçirdikten sonra kafasında her şeyi aşmış bir insan olarak kalkıp gitmek." der Sait Faik Abasıyanık Senin şuan neye ihtiyacın var?

Aile hekimleri yada toplum yaşam merkezlerinde bu hizmet veriliyor diye biliyorum. Ve evet haklısın hepimizin arada üçüncü kişiden tarafsız görülmeye ihtiyacımız var.

Büyük ihtimalle sorunu ters anlayıp cevaplamış olabilirim. O yüzden ölçü ne bilmiyorum. Şöyle birşey demek istedim. Bir sosyal aktivitede yalnız oldugunu ve bu sebeple duygusal olarak yoğun (gergin, utangaç vs) olduğunu farz et. Yanına yaklaşan birinin ortamda bulunan biri hakkında komik yada...

José Saramago-Körlük kitabını okumadı isen tavsiyedir.

Doğuştan gelen derken kastın genetik miras ise evet doğuştan gelen korkular da sonra dan edinilen korkular da bu soruya dahil:)

Soru Ülkemiz olduğu için o kapsamda baktım ben. Yoksa Fin eğitim sistemi diğer eğitim sistemlerine ciddi fark atıyor gibi. Gerek cocukların bağımsız yetişme konusu gerek bireysel sorumluluk konusunda. Her çocuğa bir birey olarak değer veriliyor. Çocuklardan biri yeterince iyi öğrenemiyorsa...

Winnicott der ki "Saklambaç oynayan bir çocuğun en büyük korkusu bulunmamak değil aranmamaktır." Peki sizin içinizdeki çocuğun en büyük korkusu nedir?

Sanki bütün hayatım boyunca yanlış melodi ile dans edip durmuşum.

Yetersizliğin yanında bizimde bu konuda istikrarimizin yok gibi. Evet sistem fazlaca yetersiz sürekli destek almak gerekiyor. Herşey tamam sonra iş bize de düşüyor gibi. ( Ben kendimde yola çıkarak söyledim. Lise de eğitim ağırlığım ingilizceydi. Ve lise bittiğinde orta derece iyiydi. Kitapları...

John Taylor Gatto'nun Aptallastiran Eğitim adlı kitabında "Okullar kusursuz çalışan bir mekanizma. Ve görevlerini yerine eksiksiz getiriyor. Bireylerin özgürlük yolunda adım atmalarını engelleme, bireyselliklerini boğma ve sisteme itaat etmeleri konusunda onları ikna etme görevini başarıyla...

Dağ kampları ve orman yürüyüş keşifleri bana göre de.

Keşke duygularımı onun bunun duygusunu sahiplenerek öğrenmeseydim. Elbisemi nasıl giyecegimi öğrettiğin gibi öğretseydin duyguları. Emanet bedende yaşamak gibiydi çalınmış duygularla yaşamak. Yaşamadığım duyguların hiçbir sorumluluğunu alamadım. Bir baktım hayatımın sorumluluğunu alamamışım. Bir...